Botan’ da Sevdalar.......

Ben, çorak toprakların çöl kokan kıraç yaylalarında
doğdum gülüm..
Nasırlıdır ellerim, uzattığın ellerinde izi kalır bir yaşam
boyu çokça bilesin.
Güneşler, doğduğun yerin güneşlerine benzemez,
yakar adamı gülüm,
Dört mevsim dört dünya yanıktır tenim yüreğim gibi
yanarsın bilesin...



Ben, akşamlarında fırtınaların koptuğu memleketin
şafaklarında doğdum gülüm...
Bilmem seherleri; hep poyraz, hep şimal eserim gözlerine,
çatar kaşların bilesin.
Yıldızlar doğduğun yerin yıldızlarına benzemez;
adı umuttur, adı sevdadır gülüm...
Ufuklarında gecenin en aydınlık deminde pusular kurulur,
kayarlar bir bir (yıldızlar) ,
göremezsin bilesin.



Ben, eteklerinde kardelenlerin göğe yükseldiği toprakların
dağlarında doğdum gülüm...
Mayındır, çıyandır, yılandır dört yanı “Gülün” zindandır,
ölümdür, koklayamazsın, bilesin.
Yasak bir tütün arzusudur yanaklarında düşlemek
bahar tadında bir gamzeyi gülüm…

Bir çocuk dudağıyla dokunabilmek gamzelerine ne zor,
can düşer çukurlarına bilesin.


Ben, taşı yastık, döşeği toprak, yürekleri köz köz
mangal insanların diyarında doğdum gülüm...
Tanımam kuş tüyü uykuları,
izi vardır yanık sevdaların uykularımda
kabustur rüyalarım bilesin…


Türkülerim ezgidir, özlemdir, sevdadır,
Kerpiç duvarların ıssız kuytularında çalınır hep gülüm...
Hasretlik çokça işlenir nağmelerde,
sürgünlere dönüşür, sana kavuşma tutkusu çalamazsın
bilesin.


Ben, sevdaların mitolojik diyarı,
medeniyetlerin mistik yatağı Mezopotamya’da doğdum
gülüm...
Nakış nakıştır Mem’in Zin’e destansı tutkusu
Bir efsanedir dilden dile dolanan bir acı ayrılıktır,bilesin...

Arzularım, coşkundur Hizil gibi deli,denizlere ulaşamam,
Denizler ulaşmaz bana boğulurum, gülüm...
Eteklerinde Cudi’nin yağmurlara dönüşürsün gözlerimde,
filizlenir koynumda deli sevdan, bilesin.



Ben, ekmeği dört öğün,dört parça, dört bin yürek sevdayla paylaşılan mekanlarda doğdum, gülüm...
Alın teridir kavgamın adı,
tanımam konforlu mekanlarda yavan lezzetleri,
tuzludur ekmeğim bilesin.


Buğday sarısıdır umut, şafaklarında boy verir yaşam,
avuçlarımda hep düşle gezerim gülüm...
Düşlerimde bereketli toprakların yaylalarında, seninle sonsuzluklarda olabilme aşkı yatar bilesin…




Ben, güvercinlerin duvarlarda silahların açtığı deliklerde yuva yaptığı Botan’da doğdum gülüm...
Sevmem sessizliği, mavzer sesleridir türkülerim,
melodiler eşliğinde ecel ile dans ederim, bilesin.

Karanlık çöker şakaklarıma, zindanlarında
Bırc-a Belek’in,
ay Dicle’ye,
sen yüreğime düşersin gülüm...
Mültecidir duygularım, iltica ederim gözlerine gökkuşağını bırakır,
öylece yüreğine düşerim, bilesin.

 

Dündar Sansur

 
 
 
 

Copyright © 2008 Dündar Sansur.Her hakkı saklıdır.

www.dundarsansur.com

Tasarım:Faruk GÜNEŞ