Barıştır Adım, Korkmayın Benden

 

“Yüreği İnsanlık Barışı İçin Atan Herkese Atfen”!

Enkaz yığınları arasında gözlerim seni arar,

Sürgün yemiş bir yürek diliyle nerdesin?

Karanlık sayfalardan, öte, ırak yoldan geliyorum,

Yangınlardan, soykırımlardan, Olağan-üstü akşamlardan,

Nedensiz ölüm tarlalarından yorgunum;

Mayınlı geçitlerin tutulan ölüm nefesleri ensemde

An be an….

Geliyorum nefes nesefe

Geç kalınmışlığıma ağıtlar yakarak…

Barıştır adım ürkmeyin benden!...

 

**

 

Seni arıyorum hala ey insanlık!…

Oysa bu ilk arayışım değildi seni.

Kaç bin yıl önceydi, yine aramıştım: Sen yoktun.

Tarihsel anların trajik demlerinde…

Adın Kızılderili’ydi, sonra da yolladılar,

Gökyüzüne milyonlarca yıldız boylarına…

 

**

 

Ve sonra karaydı derin, kara ölümleri yaşattılar sana,

İsyancı oldu, zenci gibi yaşamak istemeyen beyaz yüreğin.

Yine bir sabah deminde, siyaha dönüştü mavi dünyan;

Nagasaki’ de Hiroşima’da ve geç kalmıştım…

Ve şimdi, uzay çağında ölümlere gebedir bütün geceleri

Gazze’nin, Kudüs’ün, Batı-şeria’nın, Diyarıbekir’in, Şehri-Nuh-un

Karanlık çöker çocukların gözlerine her saat.

 

 

**

 

Daha dündü taze külleri, soğumamıştı Halepçe katliamının

Bir tek, bebeğine abanmış babanın makûs ölümleri kaldı fotoğraflarda…

Tarih seni yenik saymıştı ve de suçlu!...

Oysa sen suçsuzdun ve de çocuk ey Halepçe…

Ve gözlerim yaşlarla dolu; geç kalmışlığıma ağlarım hala…

Daha birçok dilde, dinde, renkte hep aynı jenosidi yaşadın,

Aynı aile soyundan kanla beslenen vampirler tarafından…

 

 

 

**

 

 

 

Ortadoğu soykırımlarında tarih yine aynı ağıtı, mersiyeyi dinleyecek

Tarihin yazgısına, talihsiz bir not düşecek yine…

Oysa daha öpülecek ten vardı, sevgilinin al dudağında gitmeden...

Bir çay tadında gözlerine yumulacaktı titrekliğiyle gözlerim.

Kan ter içindeyim, koşuyorum can havliyle!...

Çocuk gülüşlerini soldurmasınlar diye

Mavi dünyamıza ölüm kusan bulutlar

“Muhammed İsa aşkına”

Bîkes, yatalak bir dünyalıyım sahip çık ey dünyalı, adım barıştır.

Yoldaşınız, dindaşınız ve soydaşınızım…

Yüreğinize sorun beni, derinliklerine kök salmış bir sevda çığlığıyım.

Kur-an, Tevrat, Zebur, İncil aşkına

Kovun savaşları yüreğinizden, ey insanlık!…

Kovun savaşları dünyanızdan ne olur… 

Bana da yer verin barıştır adım…

 
 
 
 

Copyright © 2008 Dündar Sansur.Her hakkı saklıdır.

www.dundarsansur.com

Tasarım:Faruk GÜNEŞ